Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası, Üyelerini 2026 Avrupa Yeşil Mutabakatı sürecine hazırlama faaliyetlerini sürdürüyor.
SATSO Hizmet Binasında gerçekleştirilen seminerde Eu GHG Verifier Semih Çalışkan’ın sunumuyla Avrupa Yeşil Mutabakatı ve AB’de yaşanan son gelişmeler, Türkiye’nin Net Sıfır Yolculuğunda Güncel Gelişmeler ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi birçok konuda katılımcı SATSO üyesi firma temsilcilerine bilgiler aktarıldı, merak edilen sorular cevaplandırıldı.
Türkiye’nin dünya ekosistemi ve Avrupa Birliği ile ticari ilişkilere verdiği öneme dikkat çeken Çalışkan, Paris Anlaşması ve yeşil mutabakat gibi süreçlerin ciddiyetle işlendiğini, SATSO gibi kurumların firmaları hazırlama konusunda faaliyetler ve uzun uğraşlar verdiğini belirterek şunları dile getirdi:
“Avrupa Birliği’nin iklim eylem planı olarak harekete geçirdiği Yeşil Mutabakat, başlıca üretimde karbon salınımı kaynaklı çevre kirliliğinin en aza indirilmesine yönelik hedefler ortaya koyuyor. 1992 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve sonrasında Türkiye’nin de iyi niyet beyanı verdiği Paris İklim Anlaşması ile başlayan bu süreç Avrupa’nın hem kendi hem de ticari ilişkisi olduğu ülkelerin de karbon salınımının azaltılması amacıyla yeşil mutabakat ile devam etti.
Sera gazı olarak resmiyette 6 farklı gaz kapsama giriyor. Yeşil mutabakat sürecinde ülkelerden istenen ve karbon salınımını azaltma yolunda birçok senaryo mevcut. Ülkemiz 2038 yılını tavan emisyon yılı olarak belirledi ve 2030 yılına kadar da emisyonların %41 oranında azaltımını taahhüt ederek Nisan ayı itibariyle Ulusal Katkı Beyanı BM’ye sunmuştur. 1 Ekim 2023 itibariyle başlayacak bu süreçte 2026 yılına kadar öncelikli olarak çimento, elektrik, gübre, demir ve çelik, alüminyum, hidrojen, vida-cıvata demir çelik bileşenleri dahil edilmiştir.
Özellikle pandemi sonrası Avrupa Çin’e üretimde ne kadar bağımlı olduğunu anladı. Bunu değiştirmek adına girişimlerde Türkiye çok önemli bir noktada ve herkesin gözü burada. Ülkemiz de bu süreci hızlandırmak adına karbon salınımı taahhüdü gibi birçok önemli faaliyette bulunuyor ve SATSO gibi mesleki kuruluşlar da firmalarımızın hazırlanma sürecini destekliyor.
Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapan firmalarımız da bu süreçte kendilerini geliştirerek karbon salınımlarını azaltıcı birçok çalışmada bulunmalıdırlar. Çünkü karbon salımı yüksek olan firmalar rekabette bulunamayacak konuma gelecekler. Uluslararası karbon borsası da oluşturularak herkesin bir karbon kredisi olacak ve az salınım yapan firmalar karbon kredisine ihtiyacı olanlara kredilerini satabilecekler.” dedi.
Seminerin devamında SATSO Genel Sekreteri Şevket Kırıcı tarafından SATSO Kariyer, KOBİGEM gibi Üyelere yönelik hizmetler tanıtıldı.
SATSO Personeli Zeynep Koşu tarafından da karbon emisyon oranını düşürmek amacıyla hayata geçirilen Elektrikli Şarj İstasyonları, hizmet binaları çatısına GES Projesi, yeşil mutabakat uyumlu ihracatın artırılması projesi, yeşil mutabakat elçileri staj programı ve firma bazlı yeşil mutabakat uyum testi hakkında bilgilendirmeler katılımcılara aktarıldı.
SATSO Hizmet Binasında gerçekleştirilen seminerde Eu GHG Verifier Semih Çalışkan’ın sunumuyla Avrupa Yeşil Mutabakatı ve AB’de yaşanan son gelişmeler, Türkiye’nin Net Sıfır Yolculuğunda Güncel Gelişmeler ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi birçok konuda katılımcı SATSO üyesi firma temsilcilerine bilgiler aktarıldı, merak edilen sorular cevaplandırıldı.
Türkiye’nin dünya ekosistemi ve Avrupa Birliği ile ticari ilişkilere verdiği öneme dikkat çeken Çalışkan, Paris Anlaşması ve yeşil mutabakat gibi süreçlerin ciddiyetle işlendiğini, SATSO gibi kurumların firmaları hazırlama konusunda faaliyetler ve uzun uğraşlar verdiğini belirterek şunları dile getirdi:
“Avrupa Birliği’nin iklim eylem planı olarak harekete geçirdiği Yeşil Mutabakat, başlıca üretimde karbon salınımı kaynaklı çevre kirliliğinin en aza indirilmesine yönelik hedefler ortaya koyuyor. 1992 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve sonrasında Türkiye’nin de iyi niyet beyanı verdiği Paris İklim Anlaşması ile başlayan bu süreç Avrupa’nın hem kendi hem de ticari ilişkisi olduğu ülkelerin de karbon salınımının azaltılması amacıyla yeşil mutabakat ile devam etti.
Sera gazı olarak resmiyette 6 farklı gaz kapsama giriyor. Yeşil mutabakat sürecinde ülkelerden istenen ve karbon salınımını azaltma yolunda birçok senaryo mevcut. Ülkemiz 2038 yılını tavan emisyon yılı olarak belirledi ve 2030 yılına kadar da emisyonların %41 oranında azaltımını taahhüt ederek Nisan ayı itibariyle Ulusal Katkı Beyanı BM’ye sunmuştur. 1 Ekim 2023 itibariyle başlayacak bu süreçte 2026 yılına kadar öncelikli olarak çimento, elektrik, gübre, demir ve çelik, alüminyum, hidrojen, vida-cıvata demir çelik bileşenleri dahil edilmiştir.
Özellikle pandemi sonrası Avrupa Çin’e üretimde ne kadar bağımlı olduğunu anladı. Bunu değiştirmek adına girişimlerde Türkiye çok önemli bir noktada ve herkesin gözü burada. Ülkemiz de bu süreci hızlandırmak adına karbon salınımı taahhüdü gibi birçok önemli faaliyette bulunuyor ve SATSO gibi mesleki kuruluşlar da firmalarımızın hazırlanma sürecini destekliyor.
Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapan firmalarımız da bu süreçte kendilerini geliştirerek karbon salınımlarını azaltıcı birçok çalışmada bulunmalıdırlar. Çünkü karbon salımı yüksek olan firmalar rekabette bulunamayacak konuma gelecekler. Uluslararası karbon borsası da oluşturularak herkesin bir karbon kredisi olacak ve az salınım yapan firmalar karbon kredisine ihtiyacı olanlara kredilerini satabilecekler.” dedi.
Seminerin devamında SATSO Genel Sekreteri Şevket Kırıcı tarafından SATSO Kariyer, KOBİGEM gibi Üyelere yönelik hizmetler tanıtıldı.
SATSO Personeli Zeynep Koşu tarafından da karbon emisyon oranını düşürmek amacıyla hayata geçirilen Elektrikli Şarj İstasyonları, hizmet binaları çatısına GES Projesi, yeşil mutabakat uyumlu ihracatın artırılması projesi, yeşil mutabakat elçileri staj programı ve firma bazlı yeşil mutabakat uyum testi hakkında bilgilendirmeler katılımcılara aktarıldı.