Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Erdem Ercan Başkanlığında Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyelerinin katılımıyla Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.
Meclis Toplantısına, ülkemizde yaşanan elim deprem felaketinde hayatını kaybeden insanlar için bir dakikalık saygı duruşu ile başlandı.
Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısında yoklama ve gündem maddelerinin oylanmasının ardından 1205 no’lu Meclis oturumuna ait tutanak görüşülerek oy birliği ile kabul edildi. Ocak ayı Kat’i Mizan ve ekleri ile Bütçe İzleme Raporu, Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı Tuncay Cebeci’nin sunumunun ardından oylanarak, meclis üyeleri tarafından tasdik edildi.
Kürsüye gelen SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, gündeme yönelik açıklamalarında şunlara değindi:
“6 şubatta sadece ülkemizin değil, bulunduğumuz coğrafyanın ve belki de dünyanın en büyük deprem felaketlerini yaşadık. Meydana gelen depremler 11 ilimizde acı yıkımlara sebep oldu. Depremde yitirdiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Yaralılarımıza şifa diliyorum.
Biz depremzede bir kentiz. Tüm kimlikleriniz güncellenip yenilense bile “depremzedelik” silinmiyor. Şükürler olsun ki Sakarya, yardımsever iş insanları, duyarlı halkı ile birlikte dayanışma içinde hareket ederek destekleriyle deprem bölgesinde yine örnek oldu. Bu süreçte her zaman dile getirdiğimiz bir şey vardı; Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nın örgütsel ve kurumsal olarak deprem bölgesi için yaptığı çalışmalar bir yardım faaliyeti değil, asli görevidir. Depremin ilk gününden itibaren yönetim kurulumuz, meclisimiz, komite üyelerimiz ve personelimiz üstün bir gayret ve özveriyle dayanışma örneği sergiledi.
Herkesin bizim gibi hızlı şekilde aksiyon aldığını, yardım için gerekli organizasyonları ilk dakikalardan itibaren yaptığını biliyorduk. Bu doğrultuda odamızda acil şekilde şehirdeki STK’larla ortak bir toplantı gerçekleştirdik. Afet bölgesinde görevli bulunan Sakarya valimiz ve bölgenin oda başkanları ile irtibatta kaldık.
Oda Başkanları Baş Sağlığı
Oda Camiası olarak bölgede kayıplarımız oldu. Depremde vefat eden; Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanımız İrfan Torunoğlu ve eşine, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Yılmaz Ülker’e, İslahiye Ticaret Odası Genel Sekreteri Haşim Erdoğan’a, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Yağız’a Allah’tan rahmet, camiamıza baş sağlığı diliyorum.
Deprem Sürecindeki Çalışmalar
Yardım faaliyetlerimizi başlattıktan sonra destek olmak isteyen üyelerimizden binlerce telefon aldık. İhtiyaç malzemesinin yanı sıra maddi destek vermek isteyen çok Sakaryalı vardı. Bunu koordine etmek için acil olarak yardım hesabımızı açtık ve diğer STK’lar ile bu hesaptan ilerleme konusunda mutabık kaldık. Sosyal medya mecralarımızdan yardım hesap bilgilerimizi ve bölgenin acil ihtiyaçlarını kısa sürede hızlıca paylaştık.
Depremden henüz çok saat geçmemesine rağmen odamızın önünde tonlarca ihtiyaç malzemesi toplandı ve meclis başkanımız, yönetim kurulumuz, meclis üyelerimiz, üyelerimiz, personelimiz ve Sakaryalıların desteğiyle gece boyunca tırlar yüklenerek afet bölgesine gönderildi. Sadece yardım malzemeleri değil, bununla birlikte iş makineleri, jeneratörler, tıbbi malzemeler, ilaç, mobil tuvaletler de tırlara yüklenerek takip eden günlerde bölgeye gönderildi.
Sakarya iş dünyası olarak deprem bölgelerine aşevleri kurduk. Odamız Camiasından birçok kişi bizzat orada yer alarak depremzedelere sıcak yemek ve yardımları ulaştırdılar. Hala hizmet veren Sakarya aşevimiz, günde 6 bin kişilik yemek çıkarıyor.
Sadece şehir merkezlerini değil, köylerde yaşayanların da acil ihtiyaçlarını gidermek adına Sakaryalıların desteğiyle binlerce kolilenmiş erzakı da bölgeye ulaştırdık ve köylere dağıtımını sağladık. Ayrıca bölgede kullanılmak üzere katlanır konteyner prototip çalışmalarımız, ikinci el olarak satın aldığımız konteynerlardaki bakım onarım işlerinin organizasyonu, onarımın yapılması için malzeme temini konusunda destek veren; ısınma ihtiyacı için soba imal eden, komite bütçelerini depremzedeler için aktaran meclis üyelerimize katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Gece gündüz demeden yardım malzemelerinin toplanması, koordinasyonu ve lojistiği konularında üstün gayret gösteren, her türlü imkânını seferber eden Sakarya iş dünyası ve Sakarya halkına teşekkür ediyorum. Kısacası depremle ve soğuk havayla mücadele eden kardeşlerimiz için seferberlik şuuruyla başlattığımız yardım kampanyamızda 100’den fazla tırın ihtiyaç sahiplerine ulaştığından eminiz.
13 milyonun yaşadığı bir bölgenin yıkımı, beşeri ve ekonomik kayıpların yanı sıra sosyal, kültürel, tarihi dokular açısından da büyük kayıplar yaşattı. Yani bu yıkım, tarihsel ve kültürel hafızamızı da zayıflattı. Ancak şimdi yaralarımızı en hızlı şekilde sarıp bölge halkını şehirlerinde tekrar yaşayabilecek normalliğe hazırlamak için hızlı hareket etmeliyiz.
Konut seferberliği
Ticaret Bakanlığı ve TOBB öncülüğünde ülkedeki tüm oda ve borsaların organizasyonu ile “Türk İş Dünyası Kalıcı Deprem Konutları Projesi” adı altında konut seferberliği başlatıldı. Gerek iş dünyası, gerek sorumluluk hisseden bireyler olarak bu projeye destek olalım. Bu kampanya kapsamında yapılacak bağış ve yardımların matrahtan indirilmesi ve muhasebeleştirilmesi konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Bu konu ile ilgili gelişmeleri de sizlerle paylaşacağız.
Depreme Hazırlık
Deprem gerçeği ile yaşıyoruz, ancak varlığını kabul etmenin ötesinde uygulanabilir, insanı yaşatabilir aksiyonlar almamız gerekiyor. Son deprem; hem hazırlıklarımız konusunda, hem de mevcut durumun vehametini anlamamız açısından büyük uyarı niteliğindeydi.
Sakarya olarak mevcut durumumuza baktığımızda; Yapı stoğu konusu yine karşımıza çıkıyor. Yapı stoğumuzun elden geçirilmesi gerekiyor. Özellikle çark caddesindeki binalarımız gibi deprem görmüş yorgun ve çok katlı binaların yenilenmesi gerekiyor. Biz depreme hazırlık konusunu son yıllarda hemen her meclis toplantımızda dile getiriyoruz, kentsel dönüşüm, planlı kentleşme diyoruz. Gördük ki; artık konuşarak değil, şimdiye kadar konuştuklarımızı icraata koyarak depreme hazırlanmalıyız.
Yıkılması Gerekiyorsa Tartışmaya Kapalıdır
Bu konuda tüm şehir olarak aynı anlayışla hareket etmeliyiz. Yani bir yapının yıkılması gerekiyorsa yıkılmalıdır, bu konuyu tartışmaya kapatmalıyız. Kentsel dönüşüm kişilerin insiyatifine bırakılmadan devlet eli ile acil olarak yapılmalı. Bu sürece şehirdeki ilgili tüm kurumlar dahil edilmeli. Özellikle kentsel dönüşümle ilgili sektörleri bünyesinde barındıran SATSO, yani bizler, bu çalışmalarda yer almalıyız.
Riskli binalarda oturan vatandaşlara sıfır faiz ile uzun vade kredi desteği verilerek vatandaşlar devlete borçlanmalı. Deprem görmüş orta hasarlı binalardan vatandaşlar çıkarılmalı ve kira yardımı verilmeli. Deprem ile ilgili kanunlar net ve güncel olmalı, yapıların performans analizi acilen tamamlanmalıdır.
Gönüllü Değil Zorunlu Afet Ekipleri
Özellikle deprem anında kullanılacak olan hastane, okul, emniyet, valilik gibi ilgili kamu binaları ivedilikle gözden geçirilmelidir. Afet çalışmaları için gönüllülük yeterli değil zorunluluk getirilmelidir. Gerek kamu kurumları, gerek özel sektörde belli bir çalışan sayısının üzerinde faaliyet gösteren işletmelerin çalışanlarından, “zorunlu afet ekipleri” kurulmalıdır. Bu takımların herhangi bir afette nerede, nasıl hareket edeceği önceden belli olmalıdır. Afet eğitimleri de zorunlu olmalıdır. Arama kurtarma, enkaz kaldırma gibi bölümlerde çalışacak afet ekiplerinin uzman olarak eğitilmesi ve ayrılması gerekmektedir.
Deprem olduğu anda şehir kendi koordinesini sağlayabilmeli, dışarıdan yardımlar gelene kadar mağduriyet yaşanmamalıdır. Deprem sonrası için şehirde “çadır ve konteyner depoları” şimdiden oluşturulmalı, gerekli acil yardım ekipmanları şimdiden hazırlanmalı ve olası bir deprem için depolanmalı. Deprem sonrası için ihtiyaca yönelik olarak çadır kent alanları, sahra hastanesi, aşevi, gibi alanlar da şimdiden belirlenmeli.
Resmi ve özel kurumların envanterinde bulunan iş makinaları gibi ekipmanların acil durumlar için kullanım planlamasının yapılması ve ilgili kurumların bu konuda bilgilendirilmesi gerekmektedir. Mahallelerde uygun yerlere; muhtarlıklar, okul, camii, hastane, resmi kurumların bahçeleri gibi alanlara konulan ve içerisi afet anında gerekli malzemelerle dolu konteyner uygulamaları yaygınlaştırılmalı.
Önce Doğru Planlama Sonra Yardım ve Dayanışma
Kısacası Sakarya olarak 24 yıl önce yaşadığımız afetten alamadığımız dersleri son yaşanan depremden çıkarmalıyız. Ayrıca her zaman dile getirdiğimiz ortak akıl ve sağduyuya en çok böyle günlerde ihtiyacımız var. Yardımlaşma ve dayanışmadan önce, doğru planlama organizasyon ve yönetim gelmelidir. Dayanışma ve yardımlaşma bunun peşinden gelir. Sağduyumuzu, merhametimizi bozacak durumları beraberliğimizle aşalım.” dedi.
Öğr. Gör. Dr. Tuba Tatar, Sakarya’nın Depreme Hazırlığında Yapılması Gerekenleri SATSO Meclisinde Aktardı
Meclis toplantısının konuğu olan Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı Öğr. Gör. Dr. Tuba Tatar, “Kahramanmaraş merkezli depremler yıkıcılığı çok yüksek olan, deprem merkezi karada, yüzeye yakın ve aynı zamana art arda gerçekleşen depremlerdi. Bilim yıllar önce fay hatlarını belirleyerek bu plakaların kesiştiği hatlar üzerinde depremler olacağını söyledi. Ülke olarak birçok ilimiz aktif fay hattı üzerinde ve yapılarımızı Türk deprem yönetmeliğine uygun olarak deprem kaynaklı hareketlere ve ötelenmelere karşı dayanıklı yapmalıyız. Kahramanmaraş’ta birikmiş çok güçlü bir enerji açığa çıktı ve yaklaşık 400 km’lik bir yüzey kırığına yol açtı.
Maalesef insanlar büyük sıkıntılar çekti ve çekiyor. Orada dikkat ettiğimiz şeylerden biri de camiler…Çok çabuk yıkılmış veya ağır hasar almışlar. Fakat camilerin deprem sonrası bir toplanma alanı olarak kullanılması gibi fonksiyonu olmalı ki bunun bölgede olamadığını gördük. Camiler mühendislik hizmeti alınarak yapılsaydı depremzedelerimiz için güvenli ve sığınılacak alternatif bir yer olabilirdi. Sadece yapılar değil, yollar da fonksiyonunu yitirdiği için yardımlar deprem bölgesine bir süre aksadı.
Sakarya’da da maalesef benzer durumu yaşayabiliriz. Bu deprem 1g’den büyüktü ve durduğu yerde üzeri tonlarca kum dolu bir tırı yan yatıracak bir güç açığa çıktı.
Fabrikalar Ayakta Kalsa Bile Üretim Duruyor
Bu durumda o şehirlerde üretim de aksadı. İstediğiniz kadar fabrikanız sağlam ve ayakta olsun çalışanlarınızın bir bölümünü bir gecede kaybedebilirsiniz, fabrikanız durabilir. Özellikle iş dünyası başta olmak üzere Sakarya’nın her bir ferdinin bunun üzerine düşmesi gerekiyor. Çünkü fabrikalar sağlam olsa da çalışanlar depreme dayanıksız evlerde oturabiliyorlar. Belirli zamanlarda tatbikatlar ve bilgilendirme yapılmalı. 3 vardiya çalışan fabrikalarda bir vardiya mutlaka depremle karşı karşıya kalmaktadır. Tüm vardiyalarda çalışanları eğitmek, tatbikat yapmak zorundayız.
Merdivenlerden Uzak Durulmalı, Çök-Kapan-Tutun uygulanmalı
2021 yılı Afet Eğitim yılı olarak ilan edilmişti ve insanlara afet eğitimi vermek istedik. Bir yapıda en güvensiz yerin başında merdivenler geliyor ve deprem anında merdivenlere koşulmaması gerektiği yıllardır verilen eğitimlerde belirtildi. Bu depremde arama kurtarma ekipleri tarafından birçok insan merdiven boşluğunda bulundu. Çök-kapan-tutun gözüktüğünden de çok önemli bir mesele. Mesela yıkılan bir binada kanepenin yanı sizin için kurtarıcı oluyor. Deprem olduğu zaman çök-kapan-tutun uygulanması çok önemliydi. Ulusal bir tatbikat yaptık ancak çok dikkate alınmadığı gözüküyor. Tatbikatların gerekirse her ay yapılması lazım. Panik anında yapılması gerekenler çok önemli.
Sakarya aktif fay hatlarının olduğu bir bölgede yer almaktadır. Bereketli topraklarımız var ve yer altı su seviyesi çok yüksek bir bölgedeyiz. Sadece deprem değil şehrimizde nehrimiz var, onlarca çay var. Suyun gücünü hafife almamak gerekir ve deprem sonrası veya bağımsız olarak su taşkınları da tehlikelere neden olmaktadır.
Sakarya Pilot Bölge Seçildi
Bölgesel Yapısal Hasar Görebilirlik çalışmasında şehrimiz pilot il seçildi. AFAD finansörlüğü ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde kurum ve kuruluşlarla birlikte çalışmalar yapılıyor. 80 ile örnek olacak şekilde tamamlayacağız. Sakarya da 300 bin binadan şu anda yaklaşık 6 bin civarı binaya acil müdahale gerekiyor. Yapılarla ilgili veri toplamalar merkez için tamamlandı ve köyler için çalışmalar devam ediyor. Yapı envanteri oluşturulup bir sonraki aşamada 6306 sayılı kanun çerçevesinde riskli bölgelerin belirlenmesi için de gerekli adımların atılması için faaliyetler devam edecektir. Bu çalışmada kaç bina var, hangisi yönetmelik öncesi yapılmış, kaç kişi yaşıyor, kaç katlı, kullanılan yapı malzemeleri gibi sorulara cevap aradık.
Artık 90+’dayız
16 ilçemizi farklı tehlike türerini de kapsayacak şekilde İl Risk Azaltma Planı (İRAP) tamamlandı ve bizim için bu raporu incelemek ve uygulamak çok önemli. Sakarya için ne yapabiliriz? Benden vazgeçip biz olmamız gerekiyor. İRAP raporunda en kısa zamanda yapılması gereken kırmızı görevler var. Hep beraber bu işin altından nasıl kalkabiliriz diye konuşmalıyız. Her depremin tekrarlanma süresi var ve biz şehir olarak bunu geçtik; 90+’ları oynuyoruz. Ciddi finans kaynağı gerektiren bir çalışma bu. Şimdiden başlamak gerekiyor.” dedi” dedi.
Konuşmanın ve sunumun ardından Dr. Tatar, SATSO Meclis Üyelerinin sorularını cevapladı. Soru-cevap bölümünün ardından Meclis Toplantısının gündem maddelerinin görüşülmesine geçildi.