Peyzaj Yüksek Mimarı ve USPUM Yönetim Kurulu Üyesi olan Fatih Atalay, Kahramanmaraş merkezli depremlere ve beklenen Marmara depremi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Fatih Atalay değerlendirmesinde, “Allah’ın izni ve keremiyle yaşamış olduğumuz bu doğal yıkımın yaralarını 71 il vatandaşları olarak elbette ki saracağız. Allah rahmetli olan kardeşlerimizin mekanını cennet eylesin geride kalan kardeşlerimize sabır ihsan eylesin inşallah. Bu afettin çıkaracağımız birçok sonuç var düşünmemiz önlem almamız gereken birçok şey var aslında nereden başlasak diğer taraf elimizde kalıyor ama bir yerden de başlamamız gerekiyor elbet” dedi.
“BELKİ ÇOK GEÇ KALDIK AMA…”
İmar planlamalarına değinen Atalay, “Tarım arazilerinde başlayalım mesela yaşadığımız kent olan Sakarya’da Türkiye’nin yarısında olduğu gibi fay hatları var ve bu faylar 1999 yılında hareketlenerek büyük bir yıkıma sebebiyet verdi bu yaşanan olaydan sonra 24 yıl sonra daha büyük bir yıkım olunca ah vah etmeye başladık ama önlem yada önlemleri alabilmek için belki çok geç kaldık ama zararın neresinden dönersen kardır şiarıyla hareket ederek en azından ne yapılabilir diye düşünmenin zamanı geldi geçiyor bile. Sakarya ili Arifiye ilçesinden yola çıkarak görsellerdeki alanlar 99 depreminde yıkıldı ve ne yazık ki geçtiğimiz 10 yıl içerisinde bu alanlar konutlar ve yaşam alanları ile doldu taştı şimdi bu alanda beklenen Marmara depremi gerçekleştiğinde (Allah her türlü şerden afetten muhafaza etsin) bu alandaki yıkılan binaların müteahhitlerini mi yargılayacağız yoksa oradan ev alan vatandaşlarımı yada o inşaatlarda çalışan işçilerimi bence önce oraya imar açılması için müracaatta bulunan Belediye yetkililerinden başlayıp imara açan bakanlık yetkililerinden devam edip usulüne uygun yapılmayan binaları onaylayan yapı denetim firmalarını ve daha fazla para kazanma adına vatandaşın canını hiçe sayarak rüşvetle ve usulüne uydurularak müteahhitcilik oyunu oynayarak yap-ama-dıkları binaların müteahhitlerinden devam ederek silsile yolu ile bir süreç başlamasını geç olmadan canlar yanmadan temenni ediyorum.” diye belirtti.
Fatih Atalay değerlendirmesinde, “Allah’ın izni ve keremiyle yaşamış olduğumuz bu doğal yıkımın yaralarını 71 il vatandaşları olarak elbette ki saracağız. Allah rahmetli olan kardeşlerimizin mekanını cennet eylesin geride kalan kardeşlerimize sabır ihsan eylesin inşallah. Bu afettin çıkaracağımız birçok sonuç var düşünmemiz önlem almamız gereken birçok şey var aslında nereden başlasak diğer taraf elimizde kalıyor ama bir yerden de başlamamız gerekiyor elbet” dedi.
“BELKİ ÇOK GEÇ KALDIK AMA…”
İmar planlamalarına değinen Atalay, “Tarım arazilerinde başlayalım mesela yaşadığımız kent olan Sakarya’da Türkiye’nin yarısında olduğu gibi fay hatları var ve bu faylar 1999 yılında hareketlenerek büyük bir yıkıma sebebiyet verdi bu yaşanan olaydan sonra 24 yıl sonra daha büyük bir yıkım olunca ah vah etmeye başladık ama önlem yada önlemleri alabilmek için belki çok geç kaldık ama zararın neresinden dönersen kardır şiarıyla hareket ederek en azından ne yapılabilir diye düşünmenin zamanı geldi geçiyor bile. Sakarya ili Arifiye ilçesinden yola çıkarak görsellerdeki alanlar 99 depreminde yıkıldı ve ne yazık ki geçtiğimiz 10 yıl içerisinde bu alanlar konutlar ve yaşam alanları ile doldu taştı şimdi bu alanda beklenen Marmara depremi gerçekleştiğinde (Allah her türlü şerden afetten muhafaza etsin) bu alandaki yıkılan binaların müteahhitlerini mi yargılayacağız yoksa oradan ev alan vatandaşlarımı yada o inşaatlarda çalışan işçilerimi bence önce oraya imar açılması için müracaatta bulunan Belediye yetkililerinden başlayıp imara açan bakanlık yetkililerinden devam edip usulüne uygun yapılmayan binaları onaylayan yapı denetim firmalarını ve daha fazla para kazanma adına vatandaşın canını hiçe sayarak rüşvetle ve usulüne uydurularak müteahhitcilik oyunu oynayarak yap-ama-dıkları binaların müteahhitlerinden devam ederek silsile yolu ile bir süreç başlamasını geç olmadan canlar yanmadan temenni ediyorum.” diye belirtti.