Dün Erzurum mitingi sırasında taşlı saldırıya uğrayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na bugün çıktığı Konya mitingi sırasında da provokasyon girişiminde bulunuldu. İmamoğlu'nun çağrısı üzerine provokasyonda bulunan kişi, polis ekiplerince araca bindirilerek bölgeden uzaklaştırıldı.
14 Mayıs'ta gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'ne artık sayılı günler kalırken siyasilerin mitingleri de hız kesmeden devam ediyor. Bu doğrultuda cumhurbaşkanı yardımcısı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün miting yaptığı Erzurum'da 150-200 kişilik bir grubun taşlı saldırısına uğramıştı.
KONYA'DA SAĞDUYU ÇAĞRISI
İmamoğlu, bugün Konya'da vatandaşlarla buluştu. İmamoğlu, konuşması sırasında mitingi provoke etmeye çalışan bir şahıs hakkında sağduyu çağrısı yaptı.
"ORAYI PROVOKE EDEN ARKADAŞI GÖTÜRÜN LÜTFEN"
İmamoğlu, "Orayı provoke eden arkadaşı götürün lütfen" ifadelerini kullanırken, söz konusu şahıs polislerce araca bindirildi.
İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
"Konya çok şanslı. Bu toprakların vicdanı, bu toprakların erdemi, bu toprakların ahlakı. Belki doğum yeridir Konya. Çünkü burada Hz. Mevlana yaşadı. Sevginin, hoşgörünün ve kardeşliğin şehrindeyiz. Beni bu meydanda dinleyen hemşerilerimden, dostlarımdan, sevgili çocuklardan, gençlerden, hanımefendilerden ve beyefendilerden isteğim şu. Sizlerle beraber bu memleket coşacak. Bu milletin evlatlarıyla coşacak. Ya olduğun gibi ya göründüğün gibi ol. Bu sözlere hayatım boyunca layık olmaya çalıştım, layık olmaya Konya'da, Mevlana'nın memleketinde söz veriyorum, layık olacağım.
"150-200 KİŞİYİ YUHALAMAYA DEĞMEZ"
Öyle bir birleşeceğiz ki, adı ne biliyor musunuz, 86 milyonun birleşmesi. Bir kişi bile açıkta kalmayacak, bir kişi bile dışarıda kalmayacak, bir kişi bile soğukta kalmayacak. Herkesi kucaklamaya geliyoruz. Sizlere Erzurum'dan selam getirdim. 150-200 kişiyi yuhalamaya bile değmez. Hepsini konuşacağız.Size canım dadaşların, Nene Hatun'un torunları Erzurumluların selamını getirdim. Bana taş atılmadı, millete taş atıldı. Demokrasiye taş atıldı.
"SİZİ PROVOKE ETMEYE KALKANLAR OLACAK"
Sivas'ta ve Çorum'da miting yaparken haber aldık. 40-50 belediye otobüsünün belediye tarafından çekildiğini öğrendik. Provokatör olacak. Aranızda da olabilir. Zor zamanlardayız. Sizi provoke etmeye kalkanlar olacak. Burada bir hanımefendinin yazdığını okuyayım mı size: Onlar taş atsın, biz gülle cevap vereceğiz. Herkes kendine yakışanı yapar. Kötülükleri yenmeye, iyilikleri bu memlekete kazandırmaya geliyor. İyilik kazanacak. Bu memleketin insanları her daim iyiliğin kazanmasını sağlamıştır.
Erzurum'da bize teminat verildi. Erzurum'da havalimanından yola çıktık, giderken yolda biz ne yazık ki bir Emniyet tedbiri görmedik. Malum izlediniz, otobüsümüz vatandaşlara seslenirken 150-200 kişi üzerimize taş atmaya başladılar. Gözümün önünde çocukların, kadınların ve yaş almış insanların yaralandığını gördüm. Ve sükunete davet ederek, valiyi, emniyet müdürünü davet ederek, oradan ayrılmak zorunda kaldım.
Bu 150-200 kişinin Erzurumluyla zerre ilgisi yoktur. Ve bu ortamı, o meydanı taşlarken süreci seyreden ve bir şey yapamayan Emniyet güçlerine emri veren emniyet müdürüdür. Başka kimse olamaz. O gün orada yaşananlardan yüzü kızararak, öfkeli konuşan bir belediye başkanı vardır. Kendisini tanırım. Ne belediye başkanı, ne vali ne de emniyet müdürü Erzurumluya yakışmayan davranışlarda bulunmuştur.
"AMA MİLLET KAZANACAK"
Demokrasi ve kardeşlik düşmanları şehre değil kara leke, toz bile konduramazlar. Ben Erzurum'u bilirim.Bu kirli kışkırtmaya kapılıp o taşları atan kendi bilmez evlatları bile tedavi etmeye geliyoruz biz.O gençleri kışkırtan makam ve mevki sahiplerini, o gençleri aldatan, yanlış yönlendiren mevki ve makam sahipleri, bunun içinde parti başkanları da olabilir, kim olursa olsun, 14 Mayıs'ta evine gidecek!
Onları çıldırtacağız. Ama millet kazanacak. Onların taşları bu memleketin insanına, bu milletin huzuruna, hoşgörüsüne atılmıştır. Sakın korkmayın. Cesaret nereden gelir bilir misin, sevgi pıtırcığı olmaktan gelir. Benim en büyük cesaretim, Allah şahit, 86 milyon insanı tek tek sevmiyorsam namerdim. Hepinizi çok seviyorum.
Kışkırtıcılar önce sandıkta milletten ders alacaklar, sonra da her biri yaptıkları yanlışlardan, ihanetlerden ötürü bağımsız mahkemelerde yargılanacaklar. Bu işin sonunu bırakmayacağız.Bu ülkeye, Cumhuriyetin 2. yüzyılına yakışan demokrasiyi getireceğiz. Bu yaşadığımız devlet yöneticisi aklı değişecek. Doğruyu yapan, fikrini söyleyen, fikrini özgürce tartışan devlet insanı, devlet adamı olma bilinci gerecek. 15 Mayıs'tan sonra valiler devletin valisi olacak, emniyet müdürleri devletin emniyet müdürü olacak.Bunlar bugüne kadar millet fakirleştir, cahilleştir, bölge parçala yönet yaptılar. Bunu sona erdireceğiz.
"MAHKEMEDE HESAP VERECEK"
Ben sırtımı bu memleketin gençlerine yasladım. Bak bir genç kardeşim burada yazmış, biz adalete susamış, demokrasiye inancı tam Türk gençleriyiz. Ötesi yok. 15 Mayıs'tan sonra göreceksiniz, muhalif siyasiler konuşmakta özgür kalacak. Siyasiler hangi partiden olursa olsun düşüncelerini ifade edebilecek. Onlara ne el kalkacak, ne taş atılacak. Ne polisler ne savcılar ne de hakimler engel olacak. Sabrımızı korumaya var mıyız? Sabırlı olacağız, hoşgörülü olacağız. Kızgınlara kızgınlıkla cevap vermeyeceğiz. Sandıkta sözümüzü söyleyeceğiz. Tek bir oyumuzun heba olmamasını sağlayacak. Bir hafta kaldı. Bir hafta sonra kışkırtıcı, bölücü, saldırgan akıllar evine gidecek, mahkemede hesap verecek. Oylarımızı bölmeyeceğiz. Bu işi ikinci tura bırakmayacağız. Bu milletin kaybedecek bir günü bile yok. Bu çürümüş yönetim anlayışıyla biz mücadelemizi iktidara gelince vereceğiz.
"EVİNE GİDECEK"
Dün ben Erzurum'daydım. Erzurum geçmişti doğunun Paris'i. 81 il arasında ekonomik olarak 61. sırada. Devlet orayı ihmal etmiş. Biz bu devletin, bu hükümetin ihmal ettiği ne varsa orayı iyileştireceğiz. Bir avuç insan millet kavga etsin istiyor, çünkü millet kavga etmezse, bu iktidarın iktidar kalma şansı yok. Gidecekler, gidecekler.
Benim milletim siyasi görüşü ne olursa olsun kucaklaşmayı, bir arada olmayı başaracak. Bu milletin birliğini, bir arada olmasını bozmaya çalışanlar da evine gidecek. İstanbul'da bu kardeşiniz 806 bin oy farkla belediye başkanı seçildi. Avrupa'nın en büyük kenti, ben başta cumhurbaşkanlığı olmak üzere, bakanlıklar, kurumlar... Defalarca kapısını çaldım. Seni de bu millet seçti, beni de bu millet seçti. Kaç kez randevu istedim cumhurbaşkanlığından. Bana randevu vermedi. Ekrem'i mi randevu vermedi, hayır 16 milyon İstanbulluya randevu vermedi.
Bu ülkede daha önce 11 cumhurbaşkanı oldu. Bunların hepsi insanlara adaletli davrandı. Eksiklikleri olabilr. Ama kimseye randevu vermekten yüksünmedi. Bu ne kibirdir? Düşmanlık tohumu ekmek kolaydır, kendine oy almak için her şeyi yapmak kolaydır. Ama biz az önce dedim ya bu memleketin evlatlarıyız. Bizim terbiyemizde Hz. Mevlana var, Hacı Bektaş-ı Veli var. Bizim terbiyemizde Mustafa Kemal Atatürk var. Atatürk var.
Yanlış başlamış işleri düzeltip tamamlıyoruz. Geçmişte bir işi düzgün başlatmışsa da ona teşekkür ediyorum. Hiç yüksünmüyorum. Alalh razı olsun diyoruz. İstanbul'da AK Partili belediye başkanları var. Hiçbirinin hakkını yedirmem. Projelerini konuştuk, çözümler bulduk. Alalh aşkına o da vatan evladı, ben de vatan evladıyım. 15 Mayıs'tan sonra bu anlayışla beraber bu memleketi ayağa kaldıracağız. Devlet terbiyesine, devlet aklına sahip Türkiye'nin birleştirici güc olacak olan, hak hukuk adalet arayışının simgesi olan Kemal Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı yapacağız. Ayrımcılık bitiyor, millet bir arada çok güzel işler yapacak. Ülkeyi yönetenler vatandaşlarına bizden, onlardan demeyecek.