Sakarya, Kocaeli ve çevresinin de bu riskli bölgeler arasında olduğunu belirten Ercan, olası bir büyük depremin, büyük can ve mal kayıplarına yol açabileceğini belirtmiştir. Ayrıca, bu bölgedeki zemin yapısının depreme karşı çok hassas olduğu ve binaların deprem yönetmeliğine uygun şekilde güçlendirilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur.
“Depremlerin yıkıcı, ölümcül olmaması için çare, SAĞLAM YERDE SAĞLAM YAPI. Bunun sağlamak için,
- Yapı Denetim Kuruluşları, YER-YAPI DENETİM KURULUŞUNA dönüştürülmeli.
- Her yapı için YER-YAPI GÜVENLİK BELGESİ istenmeli. Bu belge tapuya işlenmeli.
- YER-YAPI GÜVENLİK BELGESİ olmayan yapı kiralanıp, satılamamalı.”
Diyen Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bu konuda daha da halkı bilgilendirdi.
“Kıranlardan en çok etkilenen iller: Erzurum, Trabzon, Bingöl, Rize, Tunceli, Erzincan, Kastamonu, Malatya, Sivas ile Artvin. En az etkilenen illerin başında Kırklareli, geliyor. Onu, Edirne, Kilis, Konya, Karaman, Niğde, Ankara, Urfa, Siirt, Şirnak, Kırıkkale izliyor.
Türkiye’de kıran(afet) türleri ile yüzdeleri, %55′i deprem, %21′i uçkun(heyelan), %8′i su baskını, % 7'si kaya düşmesi, % 2'si çığ. Ölüm sayısı olarak en çok kıran gören iller; Kocaeli, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Erzurum, Bingöl, Sakarya, Düzce, Van, Yalova, Muş, Adana’dır.”
Prof. Dr. Övün Ahmet Ercan, yukarıda da dediği gibi, Sakarya ilinin saydığı 13 ilde ilk 8’e gireceğini de belirtmiş oldu.
Özellikle Kocaeli için yaptığı açıklamalarda, son yıllarda bölgedeki deprem riskinin arttığını ifade eden Ercan, binaların daha dayanıklı hale getirilmesi ve toplumsal bilinç oluşturulması gerektiğinin altını çizmiştir.
Deprem hazırlığı konusunda Sakarya'nın da ciddi önlemler alması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ercan, bu tür afetlere karşı yapılacak erken uyarı sistemlerinin ve yapılaşma standartlarının iyileştirilmesinin, büyük bir felaketi önleyebilecek önemli faktörler olduğunu ifade etmektedir.